“Tam başlarken bitti bilip gittiler...Dostlukları, umudları silip gittiler.Bana bakıp, şimdi başka yerlerdeBaşka şeyler vardır deyip gittiler.”
“Bazı ustalar vardır, onlardan iyi şeyler öğrenebilirsin; sokaklar o ustalardan biridir.”
“Madde 66. ebedi acemi_Tecrübe denen şey yaşananları sıfırla çarpmakmış. Tecrübeye âşıktım ebedi acemi oldum. Yaşadıklarım duygularımın çeşitlenmesinden başka bir işe yaramadı. Duygularım da çeşitlenerek yok oldular. Çoğaldıkça etkileri azaldı, azalmayanlar dönüştü. Eskiden beni duygulandıran şeyler şimdi sinirlendiriyor.”
“Yapılabilecek bir şey kalmamış gibi göründüğünde yine de yapılabilecek bir şeyler vardır.”
“Buralar hatıralarla doluydu. İnsan böyle şeylere nasıl dayanır? Yılların geçip gitmesine ve her şeyin belleğin bir oyunuymuş gibi bir belirsizliğin içine batmış olmasına... Bu ben miyim? Peki o ben miydim? Bütün bunları yaşayan. Hayır seyreden. Karar ver, yaşayan mı, seyreden mi? Yaşayan değilmiş gibi. Geçmişte başka biri, ama şimdi ben. Geçmiş olunca başka biri.”
“-Neyin var Arezki? Mutsuz görünüyorsun. Bir odamız olsun istemedik mi? Var işte. Yanyanayız. Nedir seni üzen? Neyin eksik? -Evet doğru görüyorsun. Bir şeyim eksik. Sana bunu anlatamam. Düş gücüm eksik. Geleceği canlandıramıyorum gözümde. Düşler alıp başlarını gittiler, geri gelmiyorlar…”