“Doğru olan, yalnız güçlünün işine geleni yapmak değil, tersini de, işine gelmeyeni yapmaktır”
“O halde, her bilgi, kendinden üstün olanın işine geleni değil, kendi yönetimi altında olanın yani güçsüzün işine geleni gözetir ve buyurur.”
“Bir insan tanrıların varlığına hiç inanmasa da, eğer aynı zamanda dürüst bir mizacı varsa, böyle kişiler insanlardaki kötülükten nefret eder; yanlışlıklara karşı olan nefretleri, onları yanlış işler yapmaktan uzaklaştırır; haksızlıktan kaçınırlar ve namuslu yaşarlar”
“porque el camino recto del amor, ya se guíe por sí mismo, ya sea guiado por otro, es comenzar por las bellezas inferiores y elevarse hasta la belleza suprema, pasando, por decirlo así, por todos los grados de la escala de un solo cuerpo bello a dos, de dos a todos los demás, de los bellos cuerpos a las bellas ocupaciones, de las bellas ocupaciones a las bellas ciencias, hasta que de ciencia en ciencia se llega a la ciencia por excelencia, que no es otra que la ciencia de lo bello mismo, y se concluye por conocerla tal como es en sí.”
“El amor es una grave enfermedad mental.”
“Öyleyse dostum, insanlara yapılan kötülük onları doğruluktan uzaklaştırır”
“Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?Her zaman güzel mi bu kadar,Bu eşya, bu pencere?Değil, Vallahi değil;Bir iş var bu işin içinde.”