“Askerleştirmek erkekleştirmektir. Erkeksilik ve militarizm, kadınsılıkla kurdukları karşıtlıkla kendilerini tanımlarlar....Askerlik içinde şekillenen erkeklik nasıl bir erkekliktir? Korkusuz? Kahraman? Güçlü? Acımasız? Dayanıklı? Sorumlu? Erkekler askerlik kurumuyla bu hayallerle ilişki kurarlar. Ama erkeklik askerlikte aslana değil kuzuya dönüşür. Ordu, bir oğlan çocuğundan "erkek" yaratma iddiasını temsil eder. Askeri kurum içinde itaati öğrenen erkek, her türlü bireysel özerklik ve seçimden yoksun bırakılarak iktidarsızlaşır. Toplumsal erkeklik bu iktidarsızlık içinde kendi iktidarını üretir. Öncelikle kadınlara, beraberinde kendi içindeki farklılıklara, çocuklara, eşcinsellere, sakatlara ya da vicdani retçilere "iktidarsız kahramanlık" taslar.”
“...Alnına konsun bu öpüş!Ve, şimdi senden ayrılırken,İtiraf edeyim ki-Günlerimi bir düşSayarken yanılmıyorsun;Ama, umut gitmişse uzaklaraBir gece ya da bir günBir görüntüde ya da bir şeyde olmaksızınFark eder mi bu yüzden?Bütün gördüğümüz ve göründüğümüzYalnızca bir düş içinde bir düş.”
“Bir deniz feneri olman için her türlü fırtınaya, her türlü yalnızlığa karşı koyacak kadar güçlü olman gerek ve içinde kuvvetli bir ışığa sahip olman gerek!”
“Büyük bir boşluğuniçinden çıkarak yavaş yavaş hayata dönmeye başladı,bu belirsizlik anından daha öncesinini yaşamamış gibiydi.Sonsuz boşluğun içinde ne mantık ne de anılar vardı.Karanlık içinde yüzen bir embriyo gibiydi,yaşıyordu,nefes alıyordu ama içinde bulunduğu dünyadan ve benliğinden bir şekilde uzaktaydı,her şey pusluydu.”
“Ve kendi hüsnümü başlardım önce sevmekten. Bu ruh için bir hak:Biraz da kendini sevmek değil midir yaşamak!...”
“Yaşam konusunda bir fikrin vardı; içinde bir inanç, bir beklenti yaşıyordu; eylemlere, acılara ve özverilere hazırdın. Ama yavaş yavaş anladın ki, dünya hiç de senden eylemlerde ve özverilerde bulunmanı istemiyor; yaşam, kahraman rollerine ve benzeri şeylere yer veren bir kahramanlık destanı değil, insanların yiyip içmeler, kahve yudumlamalar, örgü örmeler, iskambil oynamalar ve radyo dinlemelerle yetinip hallerine şükrettikleri rahat bir orta sınıf evidir.”