“Bu başın içinde neler vardı? Bu baş, bu hasta, bu yaşlı vücudu neden buralara sürüklemişti?”
“Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?Her zaman güzel mi bu kadar,Bu eşya, bu pencere?Değil, Vallahi değil;Bir iş var bu işin içinde.”
“Bu dünyada cefa ahirette sefa mı? Yok daha neler!”
“Bin yıl yaşasan yine cihan bu,Gerdiş bu, zemin bu, asuman bu.”
“Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince Nefesten yumuşak yağan bu yağmur... Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince. Aynalar yüzümü tanımaz olur.”
“Nehre sor, nereden geliyor? Yanıt almayacaksın. Nehre sor, nereye gidiyor? Yanıt almayacaksın, çünkü nehir tam bu anın içinde yaşıyor; ne geçmişte ne gelecekte, sadece bu anın içinde!”