“Biricik mevzudur: Kendi vicdanına karşı sağlam veya çürük çıkmak.”
“İzah mükemmeldi. Gülümsedim. Dün gece bu nüansı niçin kaçırmıştım? İçimdeki muhalefetin oyunudur bu. Kalbe karşı bu muhalefetin akıldan veya gururdan geldiği sanılır. Bence bu, kalbin kendi kendisine karşı müdafaasıdır. Sevgilide kaybolmamak için nefret sebepleri arar, bulamazsa yaratır. İşte böyle, kendi kendini aldattığını anlayınca da utanır ve ona daha çok bağlanır. Kendi yalanlarını kabul etmeyen kalbin kendine verdiği ceza.”
“Bir erkeğin feminist, bir Hıristiyan'ın anti-semitik, bir beyazın zenci hakları savunucusu olması, bir Müslüman'ın kiliselerin yıkılmasına karşı durması veya bir gazinin vicdani redçilere hak vermesi mümkündür...”
“İnsan bazen o kadar kendi dışında davranır ki, size '' Bunu yapmış olamaz. Karakterine aykırı, dedirtir. Belki de değildir. Yalnızca başka bir açı söz konusu olabilir veya yukarıdan aşağıdan gelen baskılar kişinin davranış şeklini değiştirebilir.”
“Bırak bir çocuğun saflığı ve masumiyeti senin tek ve biricik dinin olsun!”
“Herkes hayatının bir devrinde şu veya bu şekilde talihinin şuuruna erer. Babam, ve hepimiz, onunla en zalim şekilde karşılaşmıştık. Babam bunu o kadar iyi biliyordu ki, bütün bu olan biten şeylerde kendi sabırsızlığının, kendi ihtiyatsızlığının payını bile düşünmeye lüzum görmüyordu. Garip bir sükunete kavuşmuştu. Kendi köşesinde sessiz sedasız oturan bir adam olmuştu. Yalnız ara sıra, bilmem niçin sofanın duvarına astığı ve bir daha oradan kaldırılmasına razı olmadığı saat rakkasına bakar ve sonra acayip ve mazlum bir gülüşle gülümseyerek yerinden fırlardı.”