“Tasavvufî mirası tümü ile kabul etmek veya tümden reddetmek gibi bir tercih söz konusu değildir. Bu bakımdan alınacak veya terkedilecek şeyler için bir ölçünün bulunması zarurettir.”

Said Havvâ

Explore This Quote Further

Quote by Said Havvâ: “Tasavvufî mirası tümü ile kabul etmek veya tümde… - Image 1

Similar quotes

“Herhangi bir mutasavvıfın bir kitabında Kuran ve Sünnette varid olmayan, ıstılah kabilinden veya nassları sahih anlama kabilinden yahut Kuran ve Sünnette zikredilen bir manada tahakkuk nevinden olmayan bir şey bulunduğunda veya herhangi bir mutasavvıftan böyle bir şey duyulduğunda onu reddetmek bilelim ki gerçek tasavvufun kendisidir ve hiçbir sakıncası yoktur.”


“Tarihi seyirle beraber, tasavvufa diğer bütün ilimlerden daha çok şeyler karışmıştır. Bazen bu şeyler onu, bilmecelere, ilim değilmiş gibi ilimden ve nasslardan başka şeylere, tevhid, fıkıh ve usul-û fıkıh ilimlerinden uzak, hatta teşri ve takrirde vahiy derecesinde sırf ilhama çevirmişlerdir. Halbukî bütün İslâmî ilimler gibi tertemiz ve ayıklanmış olması gereken bir ilim için bu çok tuhaf ve garip bir şeydir.”


“Her şeyden önce tasavvuf hakkında sağlam bir bakış açısı, aşırı tasavvuf akımından koruduğu gibi bilmeden ona karşı cehpe alan akımdan da muhafaza eder. Yine İslam hareketine mensup fertler için, ruhi eğitim kaçınılmaz bir zarurettir. Bu açıdan tasavvuf ve ruhi eğitim konusunda malumat sahibi olmak, çağdaş bir Müslümanın nazari ve ameli bir yaklaşımında bulunmak zorunda olduğu tarif, tanzim ve benzeri konularda bilgi edinmek kadar önemlidir.”


“İbn-î Kayyim bile başlangıçta tasavvufî bir terbiye alarak sofu meşrep olmasına ve İbn-î Teymiyye'nin talebesi bulunmasına rağmen tasavvufa selefî bir yön vermiştir. İbn-î Kayyim de olmasaydı İbn-î Teymiyye medresesinde bu ilimden (tasavvuf) söz eden ve müstakil eser yazan bulunmayacaktı.”


“Kuran'ın tamamı lafzen mütevatirdir. Yine sünnette birçok nasslar lafzan ve manen mütevatirdir. Bu kabilden olup manası açık ve delaleti kesin olan şeyler hepsi dinde zaruri olarak bilinen şeyler babındandır. Müslümanların onları bilmemesi ve başkasını taklid etmesi caiz değildir.”


“Öyle ki tasavvufla ilgili birine bir kitap adını vermekte güçlük çekiyorum. Çünkü tasavvuf kitaplarının çoğuna, biraz bilgisi olan insanın hoşnut olamayacağı çok şeyler karışmıştır. Bakarsınız mesnedsiz ibareler, ölçüsüz şatahatlar ve bir tarafı yapayım derken başka tarafı yıkmalar çoktur.”