“Sevgilim! (…) Cıgara içmekten vazgeçilebilir mi? Hikâye yazmaktan da, körolası, vazgeçemiyoruz. İşte bir müddettir ben de, elimde cıgara, adam arıyor gibiyim. Ne kadar üstü başı düzgünler, suratı ciddiler, hali azametliler içinde kalmışım ki bir türlü hikâyeme yanaşamıyorum.”
“Bir deniz feneri olman için her türlü fırtınaya, her türlü yalnızlığa karşı koyacak kadar güçlü olman gerek ve içinde kuvvetli bir ışığa sahip olman gerek!”
“Sevgilim, çocuklara şaka yapılmaz. Ben de bir çocuktum.”
“Tehlikeli oyunlar oynanmıştır. İnsanın içinde ifade edilmez bir eksiklik duygusu kalır. Her şey başka türlü olabilirdi sanki. Bütün bu oyunlar bu kadar da kötü oynanmayabilirdi.”
“...Alnına konsun bu öpüş!Ve, şimdi senden ayrılırken,İtiraf edeyim ki-Günlerimi bir düşSayarken yanılmıyorsun;Ama, umut gitmişse uzaklaraBir gece ya da bir günBir görüntüde ya da bir şeyde olmaksızınFark eder mi bu yüzden?Bütün gördüğümüz ve göründüğümüzYalnızca bir düş içinde bir düş.”
“Öyle bir an geliyor ki,insanın içinde bir şeyler kırılıyor;ne enerji ne istek kalıyor. Yaşamak gerekir diyorlar ama yaşamak son vadede intihara sürükleyen bir sorun”