“Nurperi Hanım ayaklarındaki terliklerin ucuna kaçtı,Susup önüne baktı.”
“Vişnu, Vişnu, Vişnu Brahma'ya, Brahma'ya, Brahma'ya baktı, baktı, baktı... Aynalar salonunda oturuyorlardı.”
“Hayata karışmanın yoruculuğu ve tatmin ediciliği ayakkabıların içinde... Hayattan kopmanın dinginliği ve tedirginliğiyse terliklerin...”
“Kaptan için canımı bile veririm.Herkesin kendine göre bir şerefi var!Berbat şöyle bir baktı:"Yenir mi o dediğin?""Şerefi var tabii.Adembaba olduksa,Allah bu arkadaş...”
“Oğlum, sen dünyada ne kadar antikalık yapmak isteresen hayat önüne o kadar gündelik hadiseler çıkarıyor. Korkuyorum ki bu, ömrünün sonuna kadar böyle devam edecek ve sen dünyanın parmağını ağzında bırakacak bir iş beceremeden rahmeti rahmana kavuşacaksın.”
“Serin bir yayla gecesiydi. Çevreye baktı. Kaç uygarlığı emzirmiş olan bu uçsuz bucaksız Anadolu yaylasında ne kadar anlamsız olduklarını, ne kadar küçük kaldıklarını düşündü: Ne arıyorlardı bin yıllık Türk yurdunun ortasında?”