“Birkaç ağlama nöbetinin ardından şimdi şu dingin ruh haliyle ne kadar güzelleşti. Varlığı hüzünle acının güzel bir uyumu”
“Siyah bir kağıdın üstündeki biyaz bir nokta kadar yalnızım şimdi.”
“Aşk bir ruh kangreni; o kadar çabuk ilerliyor ki.”
“Bir insanın acı çekmesi, boş bir odadaki gazın davranışına benzer. Boş bir odaya belli miktarda gaz verildiği zaman, oda ne kadar büyük olursa olsun, gaz odanın tamamına yayılır. Dolayısıyla insanın çektiği acının ‘büyüklüğü’ kesinlikle görecelidir.”
“Bir kadın bir şehir olmalı. İstanbul kadar loş. Haliç kadar bulanık. Erik kadar tuza hasret. Nergis kadar güzel kokmalı. Derinlerine alıp sokmalı, sarmalı. Kalbi cam gibi kıpkırmızı atmalı.”
“Demek aşk için kişinin karşısındakini çok iyi tanıması gerekmiyordu. Demek bir çift güzel göz, tatlı bir gülüş ve paylaşılan birkaç an aşk için yeterliydi..”