“Hanginiz bilir, benim kadar/ Karpuzdan fener yapmasını" - Orhan Veli.”
“Artık korkuyorum. Saadetin bizi korkutacak kadar çok ve kesif olması nedir bilir misiniz?”
“Yetkin, ama acı veren bir büyü ile buradasınız! Benim burada olduğum gibi, daha da elle tutulur biçimde; ben neredeysem siz de oradasınız, benim olduğum kadar, daha da belirli.”
“mutlu musunuz peki?""huzurluyum. Mutluluk benim icin hicbir zaman onemli olmadi. Daha cok raslanti gibi yasadim mutlulugu. Kisa anlarin hediyesi gibi. Yasamin karsima cikardigi bazi anlar benim icin mutluluk demekti, o kadar...”
“Ne kadar talihlisiniz! Söylenen doğruysa yolculuklar en iyi okuldur. Siz de böyle mi düşünüyorsunuz efendim?"Anlamsız bir hareket yapıyorum. İyi ki sözünü bitirmedi."Kim bilir ne kadar şaşırır insan. Bir yolculuğa çıkabilseydim, döndüğümde ne kadar değiştimi anlamak için yola çıkmadan önce, kişiliğimin en ince ayrıntılarını not ederdim. Bazı gezginlerin, yolculuktan döndükten sonra, yakınları tarafından tanınmayacak kadar, hem ruhça, hem de vücutça değişmiş olduklarını okumuştum.”
“Orhan Gencebay çalarken arabadan inilmez kaptan.”