“Anlatamayacağım. Bu insanlar guguk kuşu filmini de Napolyonun yaşam öyküsü filmini de limana yanaşan beyaz bir yolcu gemisini de vitrinlerdeki yeni sonbahar giysilerini de aynı gözlerle seyredebiliyorlarsa elimden ne gelir?”
“Coşkun:… Artık benim sesimi de dinlemeli insanlar! İster keman sesi olsun,ister oyun sesi;yeni bir ses getirmeliyim bu dünyaya!”
“Gençler hoşgörüden yoksundur, çünkü ne yaşam konusunda bir şey bilirler ne de onun güçlükleri konusunda.”
“Aşk, benim için de, benim gibiler için de, biraz fazla. Fazla güzel bir şey. Ne uçmak geliyor elimden, ne de ötmek. Her şeyden önce yiyip içmeye ihtiyacım var; halbuki, aşık olursam yiyip içemem.”
“Bu bir yenilgi. Toptan bir yenilgi. Yenildi ve bunun tuhaf hazzıyla dolu, hayat bu, mağlup olursun ve haz alırsın, aynı anda. Koynuna alır ve kovar. İkisinin de tadı aynıdır.”
“Tek bir insanın yaptığı, sanki bütün insanlar tarafından yapılmış gibidir. Bu nedenle cennet bahçesindeki söz dinlemezliğin bütün insanlığı kirletmesi haksızlık sayılmaz; gene bu nedenle tek bir Yahudi'nin çarmıha gerilmesinin insanlığı kurtarmaya yetmesi de haksızlık sayılmaz. Belki de Schopenhauer haklıydı; ben başkalarıyım, her insan bütün insanlardır. Shakespeare de neredeyse, zavallı John Vincent Moon'dur.”