“Otobüs dağ yamaçlarının virajlarında ilerliyor. Ağaçlar gri. Gri ağaçların gerisindeki göl gri. Gri su durgun duruyor. Sıcaklık da gri. Gölden beyaz, bembeyaz bir ceset çıkartılıyor. Bir gencin ceseti. Bu bir yazın başlangıcı. Ve ben sonraları çocuk olarak elma ağaçlarının üzerinde olacağım.”

Tezer Özlü

Tezer Özlü - “Otobüs dağ yamaçlarının virajlarında...” 1

Similar quotes

“Birkaç gün uzunluğundaki yaz günleri. Kış aylarındaysa gri bulutlar kentin üzerine inmiştir. Yağmur dolu bulutlar. Gün başlamış, ilerlemiştir bile...”

Tezer Özlü
Read more

“Anlaşılan ben zayıf bir insanım.İncil'i denedim;filozofları,şairleri,ama bir şekilde hepsi hedef şaşırmışlardı.Tamamen başka bir şeyden bahsediyorlardı. Ben de okumayı kestim uzun bir süre önce.İçki,kumar ve seks biraz işe yarıyordu ve bu yaşantımda cemiyetin,şehrin,ülkenin herhangi bir ferdi gibiydim; ancak tek fark, benim 'başarmak' isteği duymamamdı.Bir aile istemiyordum,ev istemiyordum,saygın bir iş istemiyordum.Böyleydim işte:Entelektüel değilim,sanatçı değilim,alalade bir insanı kurtaran köklerden yoksunum.Arada derede kalmış bir şey gibiyim ve sanırım bu da deliliğin başlangıcıdır.”

Charles Bukowski
Read more

“...Alnına konsun bu öpüş!Ve, şimdi senden ayrılırken,İtiraf edeyim ki-Günlerimi bir düşSayarken yanılmıyorsun;Ama, umut gitmişse uzaklaraBir gece ya da bir günBir görüntüde ya da bir şeyde olmaksızınFark eder mi bu yüzden?Bütün gördüğümüz ve göründüğümüzYalnızca bir düş içinde bir düş.”

Edgar Allan Poe
Read more

“Ben bir günah işledim. Hayır günahtan da beter bir suç işledim ki onu tavsif edecek kelime yok. ... Madem ki öyle bir hareketin faili oldum, itiraf etmemekle onu işlememiş mi olacağım? Çelebi der ki: "Halk gaflette ise de mahv ve inkıraz değirmeni durmayıp dönmekte ve bu insanoğlu için bu değirmenin dairesi haricinde bir sığınak bulunmamaktadır. Hataların zehrini içtiğin artık yetmiyor mu? Allah, sizi her halinizle görücü ve bilicidir." Doğru Çelebi; doğru...eğer hakikaten ben de fiilimi görücü bir kuvvet tanımış olsaydım o suçu işlemezdim. Halbuki işin fenası, bu kuvveti yakından bildiğimi zannetmekte oluşumdur. .... Keşki bugün bildiğim birçok şeylerin cahili olsaydım.”

Samiha Ayverdi
Read more

“Bruno bir birey sayılabilir miydi? Organlarının çürümesi onun sorunuydu, fiziksel çöküşü ve ölümü bireysel olarak yaşayacaktı. Öte yandan yaşama hazcı açıdan bakışı, bilincini yapılandıran etki alanları ve arzuları onun tüm kuşağına özgüydü. Deneysel bir hazırlık yapılması ve bir ya da daha çok gözlenebilir öğenin seçimi, atomik bir dizgenin - kimi zaman cisimsel, kimi zaman dalgalı- belli bir davranış biçimi kazanmasını sağlıyorsa, Bruno da bir birey gibi görülebilir, ama başka bir açıdan da, yalnızca, tarihsel bir açılımın edilgen bir öğesidir. Güdülenmeleri, değerleri, arzuları: bunların hiçbiri, çok az da olsa, onu çağdaşlarından ayıran özellikler değil. Yoksunluk içindeki bir hayvanın ilk tepkisi, genellikle, var gücüyle hedefine ulaşmaktır. Örneğin, aç bir tavuk, yem yemesi kafesle engellendiğinde, giderek artan çılgınlıkta bir çaba harcayarak bu kafesin öte yanına geçmeye çabalar. Ama yavaş yavaş, bu davranışın yerini, görünüşte amaçsız bir davranış alır. Örneğin güvercinler aradıkları yemi bulamazlarsa, yiyecek bir şey bulunmayan yeri sürekli olarak gagalarlar. Yalnızca boşu boşuna gagalamakla kalmazlar, sürekli olarak kanatlarını da temizlerler.”

Michel Houellebecq
Read more