“- Sana ne oldu? Sensiz yaşayamam. - Yaşarsın. Herkes herkessiz yaşayabilir.”
“Kendi olarak, sana gelen-sana gereksinimi olmadan, seni isteyen-sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen-kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan- -O, işte...”
“Gerçek,boğucu hüzne ne oldu?Yoldan çıkmış öfkeye?Kötümserliğe ne oldu?Ya da umutsuzluğun doğurduğu inatçılığa?Sadece boşluğa koparılacak tek bir haykırışa ne oldu?Kelebek kanadında gizli,saf güzelliğe?Tek bir gülücükle baştan çıkartan tutkuya ne oldu?Peki ya yağmur altında dans ettiren deliliğe?Bulut gibi temiz ruhlara ne oldu?Her duyduğumuzda bizi titreten yegâne özgürlük sözcüğüne?Ne oldu? / - Şuralarda bir yerlerde bir "kapat" tuşu olmalı.Bir "stop" tuşu olmalı;olmak zorunda.”
“Tek isteğim arayıp da bulunan olmaktı. Oysa ne beni bulduğuna sevinen oldu, ne de kaybettiğine üzülen. Sanırım tüm varlığımla gerçek bir zaman kaybıyım.”
“… insanların hayatlarında tatmadıkça bilemeyecekleri mutluluklar, sevinçler, acılar, mübhem, muğlak, dile getirilemeyen duygular var, haller var.insanoğlu bir kapalı kutu. içinde ne gizli köşeler, ne mahrem mekânlar var.seni anlıyorum.seni seviyorum.senden nefret ediyorum.seni istiyorum. sensiz yapamıyorum. vesaire.…”
“Edebiyattan nefret ediyorum amaBu sana ne tür bir tabanca sağlar ki?”