“Mutsuzluktan söz etmek istiyorumDikey ve yatay mutsuzluktanMükemmel mutsuzluğundan insansoyununsevgim acıyor.”
“Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya.”
“evet kimsesizdik ama umudumuz vardıüç ev görsek bir şehir sanıyorduküç güvercin görsek meksika geliyordu aklımızacaddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamlarıkadınların kocalarını aramasını seviyorduksonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyazbilir bilmez geyikli gece yüzünden”
“Her şeyden biraz kalır'Diyor birileri, çoğulluk haklılıktırKavanozda biraz kahveKutuda biraz ekmekİnsanda biraz acı”
“(...)Eylül toparlandı gitti işte,Ekim falan da gider bu gidişle.(...)”
“Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalımTuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorumBu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibiSularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyorSeni aldım bu sunturlu yere getirdimSayısız penceren vardı bir bir kapattımBana dönesin diye bir bir kapattımŞimdi otobüs gelir biner giderizDönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güçBir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsinSeni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlatDurma kendini hatırlatDurma göğe bakalım”