“Gezdiğim her yerde hep üç tip insan gördüm: Azınlık yönetiyor; birçok kişi birine hizmet ediyor; çoğunluk karanlık işler çeviriyor. Biz ise yönetemiyoruz; pek kurnaz da değiliz, kör de değiliz, boyun eğmek de istemiyoruz; karanlık işlere bulaşmaya da tenezzül etmiyoruz. En iyisi, ne bir parça ekmek bulabilen, ne de dayak yiyen sahipsiz köpekler gibi yaşamak.”
“Artık bir birliğimiz var. Bir ismimiz yok, birçok ismimiz var. Hayalciler... Sıfırlar... Varolmayanlar... Yoklar... Yarım yamalaklar... Hayalperestler... Olmayanlar... Hiçler... Biz onlar gibi değiliz!”
“Araba farlarının karanlık sokakları etkileyici bir şekilde aydınlatması gibi, bilgelik sözleri de karanlık zihinleri güçlü bir şekilde aydınlatır!”
“bizler, tarihin ortanca çocuklarıyız. bir amacımız ya da yerimiz yok, ne büyük savaşı yaşadık ne de büyük buhranı. bizim savaşımız ruhani bir savaş, en büyük buhranımız; hayatlarımız.”
“Biz pek şaşkın varlıklarız: Filanca hayatını işsiz güçsüz geçirdi, deriz; bugün hiçbir şey yapmadım, deriz. -Bir şey yapmadım da ne demek? Yaşadınız ya!”
“İstediğin bir şey olmuyorsa ya daha iyisi olacağı için ya da gerçekten de olmaması gerektiği için olmuyordur.”