“beni sevmesen ölürdümbeni sevmesen bir çakıl taşıydım şimdibeni sevmesen bir duvar gibi sağırdımkördüm bir at kadarölümden acıydımölümden beterdimbeni sevmesen dünyayı bütün insanlara zindan ederdim”
“Hayalin nedir? Dünyadaki en ünlü adam mı olmak? Ne aptalca bir hayalin var! Bütün dünyayı bir orduyla fethetmek mi? Ne ilkel bir hayalin var! Milyonlarca dolar mı kazanmak? Ne açgözlü bir hayalin var! Hayallerini sorgula!”
“Bütün dünya büyük bir aile gibi davranmaya, ötekini korumaya ve özen göstermeye başladığında, dünya yaşamak için iyi bir yer olacaktır!”
“Ben bütün hüzünleri denemişim kendimde Canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını Bir bir denemişim bütün kelimeleri Yeni sözler buldum seni görmeyeli Kuliste yarasını saran soytarı gibi Seni görmeyeli Kasketim eğip üstüne acılarımın Sen yüzüne sürgün olduğum kadın Kardeşim olan gözlerini unutmadım Çık gel bir kez daha beni bozguna uğrat Sen tutar kendini incecik sevdirirdin Bir umuttum bir misillemeydin yalnızlığa Şanssızım diyemem kendi payıma Hain bir aşk bu kökü dışarda Olur böyle şeyler ara sıra Olur ara sıra”
“Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılarDeğirmen misali döner başımSevda değil bu bir hışımGel gör beni darmadağınTel tel çözülüp kalmışım.”
“Ne ölüm, ne de hayat! Hiçbiri kovalamıyor beni rüyalarımda. Hiçbirinin eli bana değmiyor. Çünkü ellerim ceplerimde hiç olmadıkları kadar. Varlığıma nedensizlikten delirdim ben. Hiçbir nedeni kendime yakıştıramadığımdan. Hepsini giydim. Hiçbiri olmadı. Hepsi dar geldi. İnansaydım herhangi birine, uğruna gerekirse dünyayı kan gölüne çevirirdim. Okyanuslar kırmızı olurdu. Pıhtılaşmış kanlardan siyah dağlar yükselirdi. Ama inanamadım. Bir türlü inanamadım... Bütün hayat bir illüzyon. Benim gibi. Kayra gibi...”