“Kitaplardan başka nefes alacağım balkon kalmadı gerçeklikler şehrinde.”
“-Aklına her geleni söyleme. Hayatın boyunca bunu yaptın zaten. Ben sana ne derdim, her zaman? -Cahil ile lak lak edeceğine, alim ile taş taşı. -Sen ne yaptın peki? Alim ile taş taşırken bile lak lak ettin, durmadı o çenen. Bir de kendince bahane bulmuşsun gevezeliğine 'Ben sesli düşünüyorum, kafamdan geçenleri içimde tutamıyorum,' diye. Tut! İçinde-kıçında nerende tutarsan tut, ama tut. Beyin ishali olmuş gibi vır vır vır... Hayatta bir ağırlığın olsun. Bir de yazan-çizen adamım diye dolanıyorsun. Yazık! Çok yazık!”
“Herkes orta şekerli içiyor. Herkesin ruhu ortada. Uçlara gidemiyor kimse..”
“Ucurumdan kurtulmanin tek yolu ona bakmak, derinligini olcmek ve kendini o bosluga birakmaktir.”
“Bu sözler zaten var. Sözleri benim için farklı kılan, anlamlı kılan, senin el yazınla yazılmış olmaları.”
“Belki, ses değildir.”