“Sizler, tanımadığım okurlarım, sizler bize oranla muhtemelen çocuksunuz (sonuçta bizim arkamızda TekDevlet var ve haliyle insan için en mümkün en yüksek doruklara erdik). Ve tıpkı çocuklar gibi, acı şeyleri ancak tatlı ve kalın bir macerayla kaplayıp verirsem yutacaksınız.”
“Bütün çocuklar için birbirine en yakışan çift anne ve babalardır! Çünkü 'anne' ve 'baba' kelimeleri tıpkı lego parçaları gibi birbirine sımsıkı oturur, uyuşur ve kenetlenir.”
“Bir su damlası için en güzel ev bir yapraktır ve bir insan için: İyilik. İyilik, içinde sürekli yaşadığın evin olsun!”
“En aşağı tasarılarımız ve yoksulluğumuz kadar,çirkinlikte, bizim özel girişim kârına köle olmak için ödediğimiz fiyatın bir bölümüdür.”
“...günah işlemeye önce şakalarla, oynaşmalarla; aşk oyunlarıyla başladılar... Adeta hızla yayılan atom molekülleri gibi günah kalplerinin, benliklerinin derinliklerine kadar işledi.Yalan, şehveti; şehvet, kıskançlığı; kıskançlık ise, kötülüğü tetikledi... Ve ilk kan döküldü. Kan, beraberinde korkuyu getirdi.Dağılmaya ve kutuplaşmaya başladılar.Kutuplaşma, karşılıklı itirafları ve suçlamaları doğurdu.Utanma duygusunu tattılar, utanmayı iffet sandılar.Şanı ve şöhreti keşfettiler.Her toplum kendine, onu bir diğerinden üstün kılan ve onu diğerlerinden ayrıştıran simgeler buldu.Doğaya ve canlılara saldırdılar. hayvanlar onları terk ettiler, uzaklara kaçıp dağlara,ormanların derinliklerine saklandılar.Birbirleriyle ve de doğayla düşman oldular.Kah ayrılmak için, kah birleşmek için; onun için, bunun için birbirleriyle kıyasıya dövüştüler. Savaştıkça birbirlerinden daha çok koptular.Dilleri, töreleri başkalaştı; birbirlerini anlamaz oldular.Kederi öğrendiler, fakat kederlenmeyi ve acı çekmeyi lütuf saydılar...Hakikate ulaşmanın ancak ve ancak acı çekmekle mümkün olabileceğini düşündüler.Önce hastalığı, ardından tedavisini buldular.Önce düşmanlığı yarattılar, ardından kardeşliğin ve insani değerlerin iyi birer savunucusu oldular.Suç, beraberinde adaleti ve yasaları getirdi; Adalet ise, giyotini..." (Gülünç Bir Adamın Düşü adlı öyküden)”
“Bu yaygın budalalık insanın cesaretini kırıyor. Galiba insanlığın sırf kötü kalpli ve pervasız olduğu için intihar etmesine üzülmeyeceğim. Kalın kafalılık ve ahmaklık yüzünden ölmek pek vakarsızca bir şey. Madem böyle öleceksin o zaman insan olmanın ne yararı var?”
“¿Qué significaba esto? ¡Qué forma tan extraña de proceder conmigo, como si yo fuese el más insignificante de los seres! «Tal vez todos los de la Casa Antigua no sean más que de mi imaginación mientras escribo – estuve pensando -, pues yo soy el que les ha dado la vida al permitirles anidar en esta faceta donde antes solamente había unos desiertos blancos y rectangulares de papel. Si no estuviera yo, todos aquellos que andan a través de los cauces estrechos de mis líneas, jamás serían conocidos por nadie».Desde luego, nada de todo esto le dije a la vieja, pues sé por experiencia que para un ser humano es la mayor de las afrentas el poner en duda su propia realidad, el dudar de su realidad tridimensional.”