“Doktor,kalp-damar hastaliginin genetik olup olmadigini anlamak icin babaanneme basit bir soru sordu."Annenizle,babaniz hangi hastaliktan öldü?".Oda da bır sure sessızlık oldu sadece babaannemın sessız cıglıkları duyuluyordu."Hıcbır hastalıktan ölmediler!" sesınde sıtem vardı,acılıydı."Annemle babam öldürüldüler doktor bey.Hastalıktan ölecek kadar yaslanamadılar. ille de bır hastalık arıyorsanız, onları öldüren insanoğlunun zalimliğiydi!".”

Zülfü Livaneli

Zülfü Livaneli - “Doktor,kalp-damar hastaliginin genetik...” 1

Similar quotes

“Adım Ruknettin,tanışıyor olmalıyız Bir çay ocağında ya da bir merdiven başında Sunmuş olmalıyım kalbimi size Bakın!demiş olmalıyım henüz avladım O'nu İgvanın zehrini boşalttığı kuyularda. Yalnız günah parlar zifiri karanlıkta Ve kuyudan kuyuya bir yol yoktur Bir avcı tüfeğini doğrulttuğunda Ay gibi ışıdığında bir aşk Bir mevsim yönünü şaşırdığında. Hayret etmiş olmalısınız,kalbim Hezarfen misali havalanınca. Korkarım sevgili doktor,bu mektuba kendimi üzerek başlayacağım Çabuk büyüyen bir çocuk gibi, Ceplerimin nerede olduğunu unutacağım önce Ve mazi gizlenecek bir yer bulamayacak kendine. Sonra bir menekşeyi teheccüde kaldırmayı unutacağım. Unutacağım,hangi şehirde durursam yar beni karşılar. Nerede ölürsem bahtıma idamlar çıkar Gülümseyen bir arap olacak yüzümün size bakan tarafı, Terkedip gitmelerin ağırlaştığı bir güz olacak öte yarısı. Alnımın dokunduğu yerden savaşlar artacak Ve bahar giysilerine bürünmüş gelirken kıyamet ''gönüllü mağlupları olacak hayatın'' doktor. Yarından korkan adam,Ruknettin böyle söyler. Siz doktor,yazabilir misiniz bir gülü yeniden Alıştırabilir misiniz baharı çürüyen toprağa Kabaran yağmuru yeraltına Ve bir aşkı ayrılığa Yakıştırabilir misiniz doktor Kanatlarında hüzün ve manolya taşıyan Kuşlarla konuşabilir Ve trampetimi geri verebilir misiniz bana? Ah kalbin moğolları ! size verecek ne kaldı Bir kitap olup yandı da o Külünden zehir kaldı Bir hayal olup uçtu da Gökte melekler bağırdı ''eve dön,eve dön!'' Döndüm ki;şehrin ağrıları üstüme kaldı Bulvara uzanmış diskotek kızları/o melul orospular/ Süpermarketler,bankalar /yani toplu insan mezarları/ Üstüme kaldı. Size ne denir ey kalbin istilacıları Barbar denir,'bir hayal yıkan'denir. Alın O'nu da götürün,bir kalbim kaldı. Bir ilkokul atlasında gemilerim yandıydı Cenevizden geliyordum,elimde mektuplarım vardı. Elimde ölü bir kızın sağır saçları vardı Bir mevsimin ortasında kalakaldıydım Bakkaldan manavdan değil, Cenevizden geliyordum doktor O kızın saçlarından geliyordum Yitirilmiş bir mahkemeden Galiba kalbimden geliyordum. Bir güle boyun eğdiren nedir O aşk değilse Nedir kalbe çıkartılan Tutuklama emri, Aşk değilse. Ah,o sığınaklardan Yitikleri toplayan Ve düşlere vuran gemi Nedir aşk değilse Size kendimden bahsediyorum doktor Biraz yağmur kimseyi incitmez. İyi ruhların arasında dolaşan Bir gölgeden sözediyorum. Acıdan çatlamış kalbi Soğuğa dayanıklı kılan bir bilgiden Terkedilmiş şizofrenleri Kendine çeken vadiden Keşişlerin hüznünden Ve bir aşk yüzünden Ayları karıştıran kişinin Tababet-i ruhiyyesinden Size kendimden bahsediyorum doktor Ben kar yağarken ıslanmam. Benim öbür adım rüzgar Uğradığım orman Değdiğim kalp uğuldar. Deki bulunur elbet İyi bir hal üzre kaybolan kişi”

Kemal Sayar
Read more

“Yarım saat süren sorgu bitti."Kusura bakmazsanız,bir şey sorabilir miyim?" dedim. Biraz hayret etti ama "buyurun!" dedi."evim basıldı,kitaplarım didiklendi ve neyle suçlandğım bile belirtilmeden bir aydır sıkıyönetim koğuşunda yatıyorum" dedim. "ne ailemi görebiliyorum ne de haber alabiliyorum onlardan.bu kadar hakaret ve eziyet sonunda,suçumun ne oldugunu ogrenebılecegım umuduyla sızın karsınıza cıkıyorum.sız bana,yıllar öncesınde kalmıs bazı aıle zıyaretlerını soruyorsunuz.yemek davetlerı,piknıkler ve caylı pastalı zıyaretler.ben buna bir anlam vermekte gucluk cekıyorum"bassavcı sıkıntıyla kıpırdandı koltugunda.ne dıyecegını bılemez gıbıydı.bır sessızlık oldu.ben bu durumdan cesaret alarak,biraz daha konustum."boyle raporlar gecınce hersey sucmus gıbı duruyor" dedım. " özür dılerım ama sızın dun aksam dostlarınızla yaptıgınız bır gorusme bıle,muhurlu kagıda gecınce gızlı bır bulusma havası tasıyabılır"bunun uzerıne ılhan bey hıc beklemedıgım bır sey yaptı ve elını klasore hızla vurarak,"allah belasını versın bu adamların" dedi. "olur olmaz dosyaları onumuze getırıyorlarçhepsı yalan dolan bunların"bassavcı acıkca mıt'ı sucluyordu”

Zülfü Livaneli
Read more

“Bildiğim bir şey varsa oda karşılığını vermeden bir şey alamayacağınızdır, istediğiniz şey ne kadar büyükse karşılığında ödemeniz gereken bedel de o kadar büyük olur.”

Paul Auster
Read more

“Ve, isin kotu tarafi da, bohem takildiginda ya da bunun gibi bir cilginlik yaptiginda, sen de herkes kadar duzene ayak uydurmus oluyorsun, sadece bicim farki var.”

J. D. Salinger
Read more

“Ölümden korkuyordum. Ölümden o kadar korkuyordum ki belki de ölüyorsunuzdur diye, size bakamıyordum bile. Benim için ölmemenin, eğer bulabilirsem, bir... bir yolu olduğundan başka hiçbir şey düşünemiyordum. Fakat, sanki büyük bir yara varmış da kanıyormuş gibi, -sizinki gibi- hayat sürekli akıp gidiyordu. Fakat her şeyde bu vardı. Ve ben hiçbir şey, hiçbir şey yapmadım; sadece ölmenin korkusundan saklanmaya çalıştım.”

Ursula K. Le Guin
Read more