“Şimdi ölmek istemiyorum!" diye bağırdı."Hala başım ağrıyor!Cennete baş ağrısıyla gitmek istemiyorum,bütün aksiliğim üstümde olacak ve Cennet'in tadını çıkaramayacağım!”
“Ben ölmek istemiyorum, yaşamak ve herkesin burnundan getirmek istiyorum, bu nedenle mutlak bir yalnızlığa mahkum edildim.”
“Kendimi herkesin akıllısı ve duygulusu yerine koymak istemiyorum. İç ve gül...”
“-Kur'an'da bir cümle olduğunu biliyor musun? diyorum: "Herkesin kaderini boynuna astık" diye. - Hayır, diyor, ben kaderci değilim, kaderle alışverişim yok. Ben, dünyanın kaderiyim belki. Hiç değilse onunla ilgiliyim. Kur'an'da değil, fakat galiba Tevrat'ta şöyle bir cümle olacak:...ve seni Babil'den öte götüreceğim" İşte benim için bütün mesela bu! Babil'den öte gitmek.”
“-Peki bundan sonra ne olacak? Nereye gidiyoruz? Cennet diye bir yer yok mu?-Hayır Jonathan öyle bir yer yok. O ne bir yer, ne de bir zaman. Cennet, kendinde kusursuzluğu bulmaktır.”
“Sen cennete gidince cennet daha güzel bir yer olacak.”