“Gençler hoşgörüden yoksundur, çünkü ne yaşam konusunda bir şey bilirler ne de onun güçlükleri konusunda.”
“Yaşam konusunda bir fikrin vardı; içinde bir inanç, bir beklenti yaşıyordu; eylemlere, acılara ve özverilere hazırdın. Ama yavaş yavaş anladın ki, dünya hiç de senden eylemlerde ve özverilerde bulunmanı istemiyor; yaşam, kahraman rollerine ve benzeri şeylere yer veren bir kahramanlık destanı değil, insanların yiyip içmeler, kahve yudumlamalar, örgü örmeler, iskambil oynamalar ve radyo dinlemelerle yetinip hallerine şükrettikleri rahat bir orta sınıf evidir.”
“Bildiğim bir şey varsa oda karşılığını vermeden bir şey alamayacağınızdır, istediğiniz şey ne kadar büyükse karşılığında ödemeniz gereken bedel de o kadar büyük olur.”
“Kimileri derler ki intihar bir irade işidir. Ben buna inanmıyorum. İntihar bir iradesizliktir. Dünyadaki güçlükleri yenebilen, o iradeyi gösterebilen kimse kolay kolay ölüme razı olmaz. Ölüme razı olan, hiçbir şeyle cedelleşmeyen, bu savaşta bütün ümitlerini kaybeden kişidir. O ümitleri kaybetmek için de, insanın, kendisini dünyaya bağlayacak hiçbir şeyi olmamalı. Ne para, ne pul, ne aşk, ne muhabbet, ne şeref, ne namus.”
“Olursa iyi olur ama ne Nefertiti,ne de Isenheim Mihrabı istediğim yok benim.Tuttuğunu koparan erkeklerden bahsetmedim,çünkü nefret ederim öylelerinden,onlardan daha can sıkıcı kimse yoktur benim için;çokluk leş gibi hüner marifet kokar onlar.Ama neyi ciddiye aldığını bir bilsem senin!Başka erkeklerin önem verdiği hiçbir şeye aldırmıyorum;bir iki şey de var ki,öbür erkeklerin verdiği değerden daha değerli senin için.Bir iş sahibi olamadın...”
“Sandalyemiz bir gün boş kalacaktır, fakat fikirlerimiz o koltukta oturmaya devam edeceklerdir! Ancak çok uzak gelecekte, ne sandalye ne de fikirler kalacaktır! Her şey kaybolacaktır!”