“saat özel yapımdı. özel bir saat yaptırmak inanılmaz ölçüde pahalı olsa da Crowley'nin parası vardı. bu saat dünyadaki yirmi başkentin, ayrıca Bir Başka Yer'in başkentinin saatini gösteriyordu ve orada saat hep aynıydı: Çok Geç.”
“Sonuçta Gizem hayatımı mahvetti. Haftada bir saat ders anlattı gitti, ben altı gün yirmi üç saat onu bekledim. Onu düşündüm.”
“Yirmi dokuzuncu Gun - 21 Haziran 1915 / Pazartesi Saat 7:00 Geceden beri dusman taarruz ediyor. Simdi gidiyoruz. Allah hayreylesin...Saat 11:00Muharebeye girdik. Milyonlarla top ve tufek patliyor. Simdi birinci onbasim yaralandi. Allah'a ismarladik. 11:15... I. Naci”
“Tekerlekler üzerinde kayan zindanımın karanlığında, yorgunluğun ta derinliklerinden gelişmişçesine, sevdiğim bir kenti, kendimi mutlu hissettiğim belli bir saatin bütün bu alışılmış gürültülerini eskisi gibi, bir bir bulur gibi oldum. Gerginliğini yitiren havada, gazete satıcılarının sesi, küçük parktaki son kuşların ötüşü, sandviç satıcılarının bağrışması, kentin yüksek dönemeçlerinde tramvayların çıkardığı iniltili gıcırtılar ve göğün daha gece limanın üzerine çökmeden önceki uğultusu, bütün bunlar, benim için, cezaevine düşmeden önce bildiğim gözü kapalı bir gezintiyi düzenliyordu. Evet, bu saat, bundan çok zaman önceleri, kendimi mutlu hissettiğim bir saatti. Beni o zamanlar bekleyen, hep hafif ve deliksiz bir uykuydu. Ama yine de bir şeyler değişmişti. Yarını gözlerken, kendimi yeniden hücremde buluverdim. Yaz göklerinde uzanıp giden o bildik yollar insanı günahsız uykulara da zindanlara da götürebiliyormuş demek.”
“Bersungguhlah saat harapan Anda kecil, lebih bersungguhlah saat Anda mungkin kalah, dan makin bersungguh-sungguhlah saat Anda tidak mungkin menang. Itulah iman.”
“Tertawalah saat orang terjatuh.Tertawalah saat diri sendiri terjatuh.Bagaimnapun semua orang memang lucu.”